Doğuştan Örüntü-Anlam Eşleşme Teorisi, insanların doğuştan belirli örüntüleri belirli kavramlarla eşleştirmeye yatkın doğduğunu öne sürer. İnsan beyni doğduğu andan itibaren belirli örüntüleri aramaya başlar ve bu insan beyninin genel gelişimi ve iletişim yeteneklerinin gelişmesinin merkezinde yer alır. Hayvanların aksine insan beyninde soyut kavramlar ile örüntüler arasında eşleşme sağlayan bir yapı bulunması ve bu yapı ile sağlanan eşleşmelerin beynin ödül mekanızması ile bağlantılı olması insanlardaki iletişim yeteneğinin gelişmişliğinin ana sebebidir.
Eğer doğuştan gelen bazı örüntüler olmasaydı beynin gelişmesi söz konusu olamazdı fakat bu teori insanlarda beklenilenin çok daha ötesinde bir örüntü ve kavram haritası olduğunu idda eder ve bunu insanlardaki dil gelişiminin temel sebebi olarak öne sürer.
Müzikler de kaçınılmaz olarak insan beyninde doğuştan gelen bu örüntüleri tetikler. Modern dillerin bazı örüntüleri tetiklemedeki yetersizliği bu örüntüleri tetikleyen müzikleri insanlar için daha ödüllendirici hale getirebilir. İnsanlar bu yüzden müziklere açlık ve doygunluk hisseder ve müzikler insanlara haz verir.
Bir çok dillerde çok hızlı ses değişimleri olmasının sebebi bu dillerdeki kavramların doğru örüntülerle eşlenik olmamasıdır. Bir çok kelime zamanla doğru örüntüye doğru kaymaktadır. Bu ses değişimleri etimolojik olarak açıklanamayan bir çok ses benzerliğinin sebebidir.
İnsanların tam bilinç düzeyine erişebilmesi için örüntüler ve kullanılan dillerdeki seslerin yerine gelmesi önemli olabilir.